Tanım:
Bektaşi, fıkralarında dini ve Allah’ı eleştirmez. Allah’ı ve İslam’ı yüceltmeyi amaçlar. Ancak, yanlış yorumları eleştirir.
Bektaşi fıkralarının özelliği; tasavvufi bir bilgi vermesi, büyük bir hoşgörü ile kimseyi kırmaması, insanda huzurlu bir mutluluk uyandırmasıdır.
Bektaşi fıkraları aslında olmuş yani gerçeğe dayalı olaylardır.
Fıkranın öznesi olarak Bektaşi fukarası genellikle dışardan bir müdahale gelmeden kendiliklerinden olaya dahil olmazlar! İlk müdahale dışardan gelir. Fıkrada, bir soru, danışma veya laf atma olduğu zaman Bektaşi olaya katılır. Bektaşi zor duruma düşse de her defasında öyle bir kelam zikreder ki sataşan bile gülümser, fakat birşeyler öğrenir. Bazen bir sır verir. Fıkralar asla ahlaka aykırı, küfürlü bir şey içermez. Eğer olayı kendisi başlatırsa bir monolog ve Allah’a nazlanma şeklinde devam eder. Allah ile kendi arasındadır.
Birçok fıkra Bektaşi fıkrası olarak atfedilmiş veya form değiştirilerek özne yerine Babaerenler konmuştur. Bir fıkranın Bektaşi fıkrası olup olmadığını yukarıdaki kriterlere göre anlamak mümkündür.
Kaynak: Merhum Turgut KOCA ve İLHAMİ H. Babaerenlerin muhabbetlerinden alıntıdır.