Turgut Koca Halife Babaerenler ve Adviye Anabacı

Tanım:

Turgut Koca H. Babaerenler:

Kâzım Baha’nın oğludur. Annesi Saliha Hanımdır. 1921 yılında İstanbul’da doğmuştur. Bomonti İlkokulunu, Kabataş Erkek Lisesinin Orta Okul bölümü ve Deniz Lisesini bitirerek orta öğrenimini tamamlamıştır. Deniz Harp Okulunun

Makine Mühendisliğini 1944 yılında bitirerek Subay Mühendis olarak orduya katılmıştır. Daha sonra Kara Kuvvetlerine geçerek K.K. Ordonat fabrikalarında

çekirdek mühendis personel olarak 32 yıl görev yapmıştır. Uzun zaman Balıkesir Ana Tamir fabrikasında ve Tuzla Askeri Jeep Fb. da çalışmıştır. 1976 yılında emekli olmuştur. Uzun yıllar serbest olarak çeşitli fabrikalarda teknik danışmanlık yapmıştır. 1944 yılında Mora’lı Mücerret Halis Baha’dan nasip alarak Nazenin tarikatına girmiş, 1949 yılında Muhtar Yeğtaş Baha’dan vakfı vücud erkânı ile derviş olmuş, daha sonraları Doç Dr. Bedri Noyan Dede Baha’dan Babalık icazeti ve 1978 yılında yine Bedri Noyan Dede Baha’dan erkân
üzerine Hilâfet almıştır. Eşinin adı Adviye’dir.

Adviye Koca Anabacı:

Silistre’nin Karalar köyünde ailesinin tek çoçuğu olarak (Aralık 1930) dünyaya gelmiştir. Çoçukluğu Romanya’da 2. Dünya savaşı hazırlıklarının ve sıkıntılarının içinde geçmiştir. 1949 yılında Haydar Cemil Baha’dan (Demir Baba Dergahı Postnişini ) henüz bir genç kızken nasip almıştır. 1951 yılında , dünyada gelişen akımların neticesi ailesi ile birlikte Türkiye’ye gelmişler ve İstanbul’a yerleşmişlerdir.Turgut Koca ile tanışmaları da bu dönemdedir. 1951 yılının son ayında evlenmişlerdir. Bu evlilikten iki erkek, üç kız çoçukları olmuştur. Eşinin görevi gereği bir müddet Balıkesir’ de daha sonra İstanbul’ da yaşamışlardır.
Tariki Nazenin, diğer adıyla Bektaşi Tarikatının İslam tarikatleri içinde özel bir yeri vardır. Bu özel yeri edinmesinde Türk töresinden getirdiği motiflerin önemi büyüktür. Bunların belki de en önemlilerinden biri de “kadının konumu“na ilişkin olanlarıdır. Bilindiği üzere Bektaşilerde kadının konumu erkeğe göre ikincil değildir. Bu motifi Bektaşilik Türk töresinden getirmiştir. Adviye Anabacı da her fırsatta Türk töresinin güzelliklerini bizlere hatırlatmıştır.

Adviye Anabacının kırk lokmasında yapılan törende, Turgut Koca Baba erenlerimiz: “Anabacı, müctehitliğin sadace erkeklerde değil, Bacılarda da olabileceği fikrini Türk kızına emanet etmiştir.” Demiştir. 17.10.1996 tarihinde hakka yürüyen Adviye Koca ( Turgut Koca H.Babaerenlerin tanımıyla “Beyaz Melek” ) 18.10.1996 Cuma günü, (Şah Kulu Sultan ) Merdivenköy Dergâhı mezarlığında sırlanmıştır. Garip bir tasadüf, tam bir yıl sonra 15.10.1997 tarihinde Hakka yürüyen Turgut Koca H.B.17.10.1997 cuma günü yine aynı yerde
sırlanmıştır. Onların, onları sevenlerin gönlünde yaşadıklarına inanıyoruz. Her ikisinin de ruhu şâd ve handan ola…

Eserleri:

 

Nefesleri:

Hü Dost
Güneşi efalim ihata etti.
Merihte, Zuhrede, Ayda dolaştım.
Sıfatım (Alel arş istiva) oldu
Külli şey’in ıhai hay’da dolaştım.

İçtimaya gelen menşurum imiş.
İstikbale çıkan, gururum imiş.
İhtilâf-ı manzar zahurum imiş,
Kehkeşanlar ile sayy’da dolaştım.

İman ikliminde, olmuşuz şua.
Sûri mahrekimiz, La ile illa.
İntiha makamı: (Kurbi ev’edna).
(Kabe kavseyn) ile yayda dolaştım.

Zuhal devri ile Âdeme geldim.
Havvanm vavında husufa girdim.
İn’ikas eyledim: Ahmedi gördüm.
Ehl-i Beytle altın soyda dolaştım.

Kelâm-ı Nefs imiş, (Şeraben Tahur).
Müşteri hafıza, Utarit; şuur.
Mahitapta Mubin, Afîtapta Nur.
Hey’et-i akl ile Hayda dolaştım.

Esma ve sıfatla teferrüd ettim.
Maye-yi zatıma teabbüt ettim.
Zamandan, mekandan tecerrüd ettim.
An-ı dâim olup, tayy da dolaştım.

Nokta idim, harfle yazdılar beni. (1)
Levha-yı mahfuza dizdiler beni.
Kırklar meclisinde ezdiler beni.(2)
Cur’adan içinde meyde dolaştım.

(Turgut Baba) dedi, dinleyen âkil.
Aleme hükm eden, İnsan-ı Kâmil.
Tanbur-ı aşkınla oldum suz-i dil,
Beste nigar ile nay’da dolaştım.

 

Arş-ı müstevide

Arş-ı müstevide, aşk meydanında,
Tercüman okuduk, niyaza geldik.
Soyunduk varlıktan, çekildik dara
Enel Aşk sırrını ağaza geldik.

Horasan postunda görüldü didar.
Taht-ı Muhammedi; Minber-i envar.
Bir gerçek mürşide vermişiz ikrar.
Cemaline karşı namaza geldik.

Küre-yi aşkınla hal olduk ebed
Mihrabın levhası sırr-ı müeyyed.
Meydan taşı derler, hacer-ül esved.
Harem-i şeriften Hicaza geldik.

Erdik nüktesine Vahidiyetin.
Ayninin ayniyiz Ehadiyetin.
Gördük çerağını ferdaniyetin.
Bu kesret milkinde icaza geldik.

(Turgut Baba) söyler, ey nur-i Celi.
Gönül ikliminde etti tecelli.
Bezm-i erenlerde bülbül misali,
Nefesler söyledik, düvaza geldik…

 

Kaynak:

Yukarıdaki özgeçmiş ve nefesler aşağıdaki kitaplardan alıntıdır.

Pir Nefes Üstad    yazar: Turgut Koca
Gül Deste NEfesler- Ezgiler-Notalar                      yazarlar: Turgut KOCA ve Zeki ONARAN